Bağımlılıklar ve Anlam Üzerine: Harry veya Marion

Melisa Parlak
2 min readFeb 9, 2022

Bağımlılıklar ve anlam üzerine yapılan araştırmalar, deneyler ve yazılan psikoloji kitapları günümüzde pek çok çalışmaya ışık tutmakta ve uzmanları insanı anlamaya bir adım daha yaklaştırmaktadır.

Peki insanı anlamaya yalnızca amatörce bir ilgi besleyen, kendi yaşamına anlam kazandırma arayışı içinde olan kişiler; bağımlılıklar ve anlam üzerine ortaya konulan şeylerden veya üretilen eserlerden ne gibi çıkarımlar yapabilir? Kendini keşfederek boşluklarını nasıl daha iyi potansiyellerle doldurabileceğini bulabilir?

Bu konu belki de birçok insana önemsiz görünmektedir. Fakat hayattaki anlam arayışını gündelik deneyimlere ek olarak kurguyla, en çok da kitaplarla ve filmlerle haşır neşir olarak sürdüren birisi olarak; şimdi, benim için önemli olan bir şeyler yazıp çizeceğim.

Duyulmayan Anlam Çığlığı

Geçenlerde psikoloji bölümünde okuyan bir dostum, bana uzun zamandır okumak istediğim bir kitap hediye etti: Duyulmayan Anlam Çığlığı. Kitap ile alakalı çok şey yazılır elbet fakat kitabın bu yazıya konu olacak noktası; ithaf kısmıdır.

Viktor E. Frankl, bağımlılıklara ve anlam arayışına da değindiği muazzam logoterapi kitabı “Duyulmayan Anlam Çığlığı”nı birine adamıştır. Bu dünyaya hiç gelmemiş, hiç varolmamış biridir bu.

Totem Yayınlarından Selçuk Budak’ın çevirisiyle çıkan kitabın ilk sayfalarında şöyle yazmaktadır:

Adı Harry veya Marion olan doğmamış çocuğa

Harry ve Marion ismi oldukça tanıdık gelince zihnimi yoklayıp yirmi yıl kadar önce izlediğim bir filmi anımsamak benim için çok şaşırtıcı ve bir o kadar da keşif niteliğinde bir netice oldu.

Bir Rüya İçin Ağıt

2000 yapımı Bir Rüya İçin Ağıt, çeşitli bağımlılıkları olan insanların yaşamlarını anlatan ve tabir caizse ibretlik bir filmdir. Bir Rüya İçin Ağıt filminin, aynı isimli (orjinali Requiem For A Dream olan) -1978 yılında Hubert Selby Jr. tarafından yazılmış olan- romandan uyarlandığı bilinmektedir.

Bir Rüya İçin Ağıt

Bir Rüya İçin Ağıt’ın karakterleri umutsuzdur ve toplum dışılığın eşiğindedir. Eşikte olmaları, filmin sürekli vurguladığı bir konu olmakla birlikte anlam arayışları her daim göze çarpmaktadır.

Film, insana dair en temel arzuları, zaafları ve tüm bunların karar verme aşamasında yarattığı ikilemleri izleyiciye sunar. Bağımlılıkların çeşitlerini ve insanların biricikliğini her sahnesinde bir kez daha keşfettirir. Bütün farklılıklarına rağmen bağımlılık meselesinin temelini ve özünü bir parça kavrayabilme fırsatı verir.

Darren Aronofsky’nin yönettiği -üstünden yirmi yıldan fazla geçmiş olmasına rağmen dün izlenmiş gibi hatırlanan- filmde; Jared Leto “Harry” karakterini, Jennifer Connelly ise “Marion”u canlandırmaktadır.

Hubert Selby Jr. belki kasıtlı bir biçimde belki de tamamen tesadüfi olarak Harry ve Marion isimlerini seçti, bunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey bağ kurmanın ve çabasının da insana farklı bir kesit sunabileceği.

Şimdiye dönecek olursak eğer; kurduğu bağlar kadar var hisseden ve kendi yaşamını anlamlandırmanın peşinde olan biri, gerçek dünyaya kavuşamamış Harry veya Marion’ların duyulmayan anlam çığlıklarında, muhtemel potansiyellerine yeni arayışlar kazandırabilir mi?

Sevgi ve anlamla,

Melisa

--

--